Ağzıma gelen acısu ile uyandım

Reflü hastalığı, mide ile yemek borusunda istirahat halinde kapalı olan bir kas halkanın gevşemesi sebebiyle oluşur. Midenin asit içeriği yemek borusuna orad-an bazen boğaza kadar gelir. Yakıcı etkisi sebebiyle ağıza gelen bir acı-su olarak tarif edilir.

Toplumda sık görülen bir hastalıktır. Genellikle beraberinde bir mide fıtığı vardır. Çoğunlukla doğuştan gelen bir gevşekliktir. Son dönemde alınan kilolar, çok tüketilen kafeinli içecekler, serotonin içeren çikolata, şikayetleri arttırır. Halk arasında “yat-geber ekmeği” denen yatmadan önce yemeklerde şikayetleri arttırabilir.

Ağzıma gelen acı su ile uyandım!

Genellikle sıkça tarif edilen belirtilerden biridir. Tatsız bir kabusla uyanmak gibidir. Zaman zaman gün içinde de bu tarz bir acı su hissedilebilir. Buna regürjitasyon diyoruz. Bir çeşit kusma hali ama öğürmeden. Yiyeceklerin ve mide asitli suyunun ağıza gelmesi.

Bunun dışında tam iman tahtasının alt ucunda (sternum) yada göğüs kafesinin altında midenin hemen üzerinde bir yanma ve ağrı olur. Bu ağrıya pirozis diyoruz: Reflü hastalığının artık yemek borusuna hasar vermekte olduğunu gösterir. Yemek borusunun alt ucunda iltihaplanma ve çeşitli derecelerde ülserler, so-nunda darlık ve Barrett mukozasına dönüşümlü bitebilir.

NASIL TEŞHİS KONUR?

Teşhis gastrointestinal endoskopik inceleme sonrası konur. Işıklı bir boru ile mideye kadar inilip bakılır. Mide kapağı sağlam mı? Yemek borusu ne durumda? Ayrıca incelemek amacıyla doku parçaları alınabilir. Bunu 24 saatlik yemek borusunun asit açısından monitorizasyonu (pHmetre) ve yemek borusu ve mide kapaklarının basınçlarının ölçüldüğü monometrik ölçümler izlemelidir. Özellikle belirtilerle ilişkilendirmek için hastanın da aktif katıldığı ölçümlerdir bunlar. Has-ta şikayetleri olduğu dönemi kaydeder ve bu asit ve basınç ölçümleri ile karşılaştırılır.

– Peki şimdi ne olacak? Ameliyat olmalı mıyım?

– Her reflü hastası ameliyat olmalı mı? Bu zor bir soru. Bir grup doktor diyor ki ömür boyu anti-reflü tedavisi kullanmak hem sıkıntılı hem maliyetli, bu yüzden ameliyat olmalı. Bir başka grup doktor da diyor ki ilaçla düzeliyor neden ameliyat edelim!.

Her iki grupta haklıdır. Ancak, bütün tedaviler kişisel özellikler içerir. Bunun için yukarıdaki tetkiklere ek olarak psikiyatrik muayene de eklenmelidir. Çünkü reflü semptomları sıklıkla duygusal bir sebep içerir. Özel bir kişilik yapısı ile birlikte olabilir. Bu kişiler ameliyat da olsa, ilaç tedavisi de alsa şikayetleri yaşadıkları duygusal streslerle artabilir yada devam edebilir.

Biz bu durumda bütün bu testleri yapıp, psikiyatrik muayeneyi de mutlaka ekledikten sonra bir konsey ile karar veriyoruz. Bütün hekimler toplanıp ameliyat kararını birlikte veriyoruz.

Çok az hastamız ameliyat ihtiyacı duyuyor.

Çoğunluğu, psikiyatrik tedavilerin de desteği ile anti reflü tedavisinden fayda görüyorlar.

– Reflü kansere neden olur mu?

– Bu biraz tartışmalı bir konu. Reflü hastalığı, Barrett mukozasına neden olabilir. Aslında bu vücudun bir savunma mekanizmasıdır. Hücreler aşırı uyarılara karşı form değiştirirler. Yemek borusunun alt ucundaki mukoza, asite daha dayanıklı olan mide mukozasına doğru form değiştirir. Böylece kendini korumaya çalışır. Ancak biliyoruz ki bu tür form değişiklikleri bir anlamda kanser öncüsüdür. Bir başka görüş ise bu hücre adacıklarının doğuştan varolduğu ve daha sonra büyüdüğü yönünde. Her iki durumda da yakından takip edilmesi gereken bir durum. Bunu ayrıca yazacağım.

– Reflü hastasına yaşam tarzı ile ilgili önerileriniz var mı?

– Elbette var. Öncelikle sigarayı bıraksınlar. Bakıyorum yüzler hemen asıldı. Sigara dumanı yukarıda bahsettiğim yemek borusunun alt ucundaki halkanın basıncını %50 oranında düşürmektedir. Dolayısıyla sigara içilen ortamda bulunmak dahil olmak üzere bu reflüyü arttırır. Fazla kilolarda batın üzerinde basıncı yükselterek mide asitinin yemek borusuna kaçmasına neden olur. Dolayısıyla fazla kilolardan kurtulmak gerekli. Koyu çay, kahve ve çikolata aynı halkanın basıncını düşürür, aşırıdan kaçınmalı. Tamamen kesin demiyorum. Tekrar yüzünüz asılmasın, aşırıdan kaçının.

Uyurken kullandığınız yastık yüksek olsa iyi olur. Bu reflüyü mekanik olarak azaltır, akşam yemeğini hafif ve erken yemek de iyi gelir. Boş mide ile yatmak sağlıklı bir uyku açısından gereklidir. Hem gereksiz yere kilo almanızı da engeller.

Son olarak, ne yaparsanız yapın keyifle yapın, stres reflünün önemli sebepleri arasındadır. Stressiz hayat olmaz ama yoğunlaştırmamak gerek. Her şey de olduğu gibi stres içinde aşırıdan kaçınmak gerekir.

Sağlıklı günler dilerim.

Prof. Dr. Gökhan Akbulut

http://www.gokhanakbulut.com

Bu yazı 25 Ocak 2020 tarihinde İzmir Gazetesi’nde yayınlanmıştır

https://www.izmirgazetesi.com.tr/agzima-gelen-bir-aci-su-ile-uyandim-makale,159.html

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s