Eski bir haberde şöyle yazıyordu : Gözleri açıldı ama eski karanlık dünyasını özlüyor… Haber bizi ünlü kayakçı Mike May’in hayat hikayesiyle tanıştırıyordu.
3 yaşında geçirdiği bir kimyasal patlama, tümüyle kör olmasına neden olmuş, bu durum onun yine de dünyanın en iyi alp disiplinli iniş kayakçısı olmasını engelleyememişti. 45’li yaşlarına geldiğinde ona, görme yetisini kazandıracak yeni bir cerrahi yöntemin geliştirildiğini duydu. Yaşamında kör bir birey olarak çok fazla başarı elde etmişti belki, ancak yine de ameliyatı deneyecekti.
Tedavi gerçekten başarılı oldu, gözündeki bandajlar çıkarıldığında bir fotoğrafçının eşliğinde oturup beklerken, Mike’ın iki çocuğu içeri alındı. Büyük an gelmişti. Yenilenmiş gözleriyle onların yüzüne baktığı ilk an olacaktı bu an…Fakat çekilen fotoğrafta çocukları ona heyecanla bakarken, Mike’ın yüzünde sadece biraz mutlu, biraz şaşkın bir gülümseme ifadesi görülmekteydi.
Sahnenin dokunaklı olması beklenirdi elbet ancak ortada bir sorun vardı. Gözleri kusursuz bir biçimde görüyor, oysa Mike önündeki nesnelere tam bir şaşkınlıkla bakıyordu. Beyni böylesi bir girdi bombardımanı karşısında ne yapacağını bilmiyordu. Gözleriyle deneyimlediği şey, oğullarının yüzlerinin görüntüsü değil, yorumlanamaz, kenarlar, renkler ve ışıklar karmaşasıydı. Gördükleri şeyin hangisinin masa, hangisinin duvar olduğunu ayırt edemiyordu.
Bütün bunların nedeni ise, beynin görmeyi yeniden öğrenmek zorunda olmasıydı.
Birkaç hafta boyunca ortalıkta dolaşıp, nesnelere gözünü dikerek, etrafı inceleyerek, eşyalara çarparak hareket eden Mike, sonunda bizim ki görme deneyimini kazanmayı başardı başarmasına ancak aramızdaki tek fark, bu deneyimi bizden çok daha fazla takdir etmesiydi !
Düzenlenmiştir