ZEN ÇEMBERİ, AYDINLANMA ÇEMBERİ, ENSO
Ya içindesindir bu çemberin yaşamla ya da dışında kayboluşta. Yaşamda, kaosun içindeki denge…
Enso Çemberi, Zen Çemberi ya da Aydınlanma Çemberi diye bilinen sembol, Zen Budizmi’ nde önemli bir öğretici.
Fırçayı elimize alıp, tek seferde bir çember çiziyoruz. Başta, uçları birleşmeyen bir çember gibi görünse de, çember, yaşamda her şeyin bir başı, bir de sonu olduğunu simgeliyor. Döngüyü tamamlayan, başladığı noktada biten, uçları açık bölümü ise her şeydeki eksikliği …
Yaşam yolundaki yerimiz, kişiliğimiz bu çemberin çizimi ile kâğıda yansıyor.
Tedirginlik, acelecilik, korku, güven, endişe gibi duygularımızın hepsini barındırıyor çemberimiz. Hayatımızın bizim düşüncelerimizin bir yansıması olduğunu, farklılıklarımızın ise kendi özgünlüğümüz olarak bizi biz yapan seçimlerimiz…
Bu çember alıştırmasını yapmak bile belki bizi yaşamımızda daha mükemmel sonuçlara ulaştıracak.
Bir boş kâğıda çizmeyi denerken acele edersek, sonuç beklenen o çemberi vermez, biraz yavaş çizeyim dersek mürekkebin kâğıtta dengesiz yayılımını görürüz. Ya da hızlı bir şekilde gözümüzle takiple çizelim çemberimizi, başımız döner.
Yani hayat gibi…
Hazırlığını iyi yapacaksın,
Kendine güveneceksin,
Uygun hızda ve DENGE’de kalacaksın !
Her şeyin başlangıcı ve sonu varsa, o halde hayattan çekinmek ve korkmak niye?
Yaptıklarımız değerlerimizdir !
Sadece hayallerimiz var, bunları gerçekleştirmek için ise eylem ve irademiz !
Karşılık beklemeden yaptığımız her iyilik, olumlu düşünce ve her şeye rağmen inandığımız değerleri korumak ve savunmak bize olumlu şekilde döner.
Farklılıklarımız, madde dünyasından bağımsız olarak kararlılıklarımız, yaşama ve insanlara olan inancımız, bütünlüğe hizmetimiz, ardımızda bırakacağımız eserler bizim izlerimizdir. Hepimiz bir sanatçı, yaptığımız işler ise sanatımız…Her şey bir döngü, tekrar bize dönüp gelecek olan. ” Enso Çemberi” nde olduğu gibi ya tüm hataları, tedirginlikleri, acelecilikleriyle yaşam çizgimiz belirir bu döngüde, ya da kusursuz izler…
Seçim bizim…
Goethe’nin ” Mülkiyet ” şiirinde olduğu gibi,
Biliyorum ki ben,
Ruhumdan akıp gelmek isteyen düşünceler dışında,
Hiçbir şeye sahip değilim.
Biliyorum ki ben,
Tatlı bir sevgiyi, küçük bir sevinci tattığım anlar dışında,
Hiçbir şeye sahip değilim !