
Bir uçağın bile hazır olup kalkışında kaç sorumluluk alan uzman ve yetkili var. Tek bir yolcunun değil, uçağın, mürettabatın ve tüm yolcuların güvenli yolculuğu söz konusuysa alınan tüm tedbirleri ve olası etik değerleri de varın siz düşünün.
Kabin memurunun tüm yolculara, güvenli yolculuk uyarıları ve Pilot’un güven veren sesiyle kalkar uçak. Pilot’un ve mürettebatın as görevi tüm yolculara konforlu, rahat ve güvenli bir yolculukla varış sağlamaktır. Hem de eksiksiz tüm yolcular ve uçakla!!!
Tüm sorumluluklar yerine gelmiş bile olsa düşen bir uçak ve kaybedilen yüzlerce yolcu için, ‘kader bu, şu kadar yolcu enkaza dönen uçaktan kurtuldu’ diyebilir mi yetkililer iç rahatlığıyla? Kara kutu gerçekleri döker ortaya!!!
Tam bir sorumluluk alınmadıysa, buna ‘kader’ diyorsun. Kader’ kûlli iradeye aittir, cûzzi iradede de olan insan’lık ne kadarını kullandı bilincinin egolarından uzak ki ‘kader’ diyebiliyorsun 10 ilimizde yaşananlara.
Tüm yaşananlara Türkiye gibi kalbim ağlıyor… Nefes alamıyorum. Hepimiz enkazda kaybolduk. Birbirine destekle (!) kurtulanlara sevinsem, kurtulamayanlara yasta içim. Mucizelere sevinsek bile kırgınız. Suskunuz ya da haklı isyandayız. Güvende hissetmiyoruz hiç birimiz. Neden!!!
‘Geçmiş olsun’ diyemiyoruz, geçmeyecek kolay kolay, insan unutsa tarih unutmaz ve affetmez asla, ‘başsağlığı’ dilesek yaşanan ve olası yaşanabilecek acıların tam karşılığı mıdır!!
Bu yaşananlar sadece bir SONUÇ! Tekerrür etmemesi için NEDENLER konusunda gereken önlemleri de ne kadar aldığın tartışma konusu tarihe bakınca. ‘Bir var bir yok’ olacağımız masal zamanında ‘pireler berber, develer tellal’ iken daha nelere şahit olacak insan’lık. Ve zaman kaç kez tekerrür edecek alınmayan dersler yüzünden!!!
Sebeble ilgilenmedikçe, depremin kara kutusunda görülenler tam anlaşılmadıkça ve gerçek bir sorumlulukla reel güvenlik tedbirleri alınmadıkça korkarım hep sonucun yaslı şahitleri olacağız!
Ve tarih her zaman ders alınmayan ‘insanlık deneyimleri’ ile tekerrür eder.
Evren’den.