“Mabedin çanlarının sesini duydunuz mu? Şu anda neyi dinliyorsunuz? Sesleri mi yoksa sesler arasındaki aralıkları mı? Eğer bu sessiz aralıklar olmasa sesler asla bu kadar etkili olmayacaktı,” der Krishnamurti. Batı kültürü etkisindeki düşünce tarzında bize, dikkatimizi incelemekte olduğumuz konu üzerine yoğunlaştırmamız ve bu konu dışındaki şeylere dikkatimizi yönelterek dağıtmamamız öğretilir. Krishnamurti’ye göre, “…Bundan çok farklı bir dikkat daha vardır ki bu tür dikkatte zihin hiçbir şeyi dışlamaz, dışarıda bırakmaz. Bu sayede, zihin, dışlamaya çalıştığı şeylerin direnciyle karşılaşmayacağı için daha güçlü bir dikkat gerçekleşir. Başka düşüncelerin zihninize girmesini önlemek için, bilerek ya da bilmeyerek, zihnin çevresinde bir direnç duvarı ördüğünüzde zihninizin bütünü değil bir bölümü çalışıyor demektir.”
Krishnamurti’nin bu sözleri bazen hayat yanıbaşımızdan geçip giderken nasıl olup da göremediğimizi açıklar nitelikte. Çünkü hayat, ayrıntı olarak bakmaya şartlandırıldığımız için göz ardı ettiğimiz yerlerde aslında.
Engin Geçtan / Hayat
