Bilgi, markette satılan bir kutu pastörize süte benzer. Süt kutusunun üzerinde mühürlenmiş bir raf ömrü vardır. Üniversite diplomanızın raf ömrü, iki yıldan azdır. Eğer bildiğiniz her şeyi bu süre içinde yenilemiyorsanız, aynen marketten aldığınız süt gibi kariyerinizde kokuşur.
L.Rose
Prof.Dr. Acar Baltaş’ın “Güçlü Şirketleri Yaratan İş Liderleri” kitabında bu söze yer verilmişti. Sözle birlikte aklıma birden çalışma hayatım, mesleki ve insani sorumluluklarım geldi.
İş hayatımda ya da yaşamımda kendimi ne kadar yenileyebildim ya da genelleştirirsek yenileyebiliyor muyuz ? Yoksa rutinin düzenine kaptırıp gidiyor muyuz?
Oysa rutinin dışına çıkıp, yeni bir şeyler üretmek, kendimizi geliştirmek değil midir hayatta önemli olan…
Ya da yöneticilerimiz, çevremizdeki insanlar veya kendimiz eğitim ve kişisel gelişimlerimizi ne kadar destekliyor, buna izin veriyoruz ?
Kitapta, General Electric’ in yöneticisi Jack Welch’ten örnek veriliyor. Onun yöneticilik döneminde şirketi “iyi bir şirket” ten “muhteşem bir şirket” e nasıl dönüştürdüğünden bahsediliyor.
Welch iyi bir yöneticinin olması gereken özellikleri şu şekilde belirtiyor :
Birçok yönetici aşırı bir yönetim tutkusu içinde olup, çalışanlarına enerji ve heyecan vereceklerine enerji ve yaratıcılığı bastırıcı bir rol üstlenir.
İyi bir yöneticinin görevi ise çalışanlarına; enerji yaymak, onların vizyonunu geliştirmek için gerekli eğitimleri almalarını sağlamak ve çevrelerindeki insanlara coşku vermek olmalıdır.
Yine kitaptan Toyota Yönetim Sistemi’nin kurucusu Taiichi Ohno’nun bir sözüyle yazımızı bitirecek olursak;
Eğer çalışanlarınız, her gün etraflarına bakıp tekdüze bir şeyler görüyor ve yeni iş yöntemleri geliştirmek için çaba harcamıyorlarsa…
Yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir !
