Bukefalos

Ünlü tarihçi Plutarkhos’un anlatılarına göre Bukefalos, Büyük İskender’in seferlerinde ve savaşlarında kullandığı ünlü atıdır. İskender’le bu atın tanışma hikayesi ise hayli ilginçtir.

Bir gün Philoneicus adında bir tüccar, İskender’in babası II. Filip’e bir at sunar. Ancak at; muhteşem görünüşüne rağmen hırçın, eğitilemez tavırlı ve üzerine binen herkesi yere savuran bir attır. II. Filip bu duruma çok sinirlenir ve atı geri göndermek ister. At tam geri gönderilmek üzereyken İskender devreye girer ve ata binebileceğini, düşmeyeceğini söyler. Baba, umutsuz bir şekilde oğlunun bu teklifini istemeyerek de olsa kabul eder, çünkü oğlu bu döneme kadar sadece ilimle uğraşmıştır. Tabii o zamanlar büyük liderin dehası da daha bilinmemektedir.

Plutarkhos ise İskender hakkında yazdığı biyografide, İskender’in ilk karşılaştıkları andan itibaren atı çok iyi gözlemlediğini anlatır. Büyük düşünür Aristoteles’in iyi bir öğrencisi olan İskender bu gözlem sırasında atın kendi gölgesinden korktuğunu fark etmiş ve atın başını güneşe doğru kendi gölgesini görmeyeceği bir açıya çevirmiştir. İskender bu şekilde babasının ve izleyenlerin şaşkın bakışları arasında yaptığı sakinleştirici sözlerle birlikte ata binmeyi başarır. Daha sonra Bukefalos adını alan bu at bir daha seferlerinde ve savaşlarında Büyük İskender’i asla yalnız bırakmaz.

Çoğunlukla korkularımız ve önyargılarımız bizi olaylar karşısında aciz bırakır gözlerimizi bağlar ve mantıklı gerçeği görmemizi engeller. Oysa onların üzerine var olabilecek her ihtimali değerlendirerek, iyi bir gözlem, doğru bilgilerle, kararlı bir şekilde gidersek, ulaşacağımız, korkularımızın ve önyargılarımızın gerçeği değil, asıl gerçek olacaktır.

Kaynak : http://www.gazetebilkent.com düzenlenmiştir.