
Dostum, güneşe bak, toprağa bak,suya bak,buluta bak; fakat, arkana bakma….
Kimin geldiği önemli değil,kimin gelmediği de…
Unutma, yolcu değişir, yol değişir, ama menzil değişmez.
Yolcuya bakıp, yolunu tanıma.
Yola bak, yolcuyu tanı, yolcu hakkındaki kıymet hükmünü ona göre ver.
Vahim olan, yolun yolcusuz olması değil;
Asıl vahim olan yolcunun yolsuz olmasıdır.
Yolsuz, hedefsiz, amaçsız, şaşkın, hercai ve seyyal…
Dostum yollar yürümek içindir.
Ancak şu gerçeği de hiç unutma :
Yürümekle varılmaz, lâkin varanlar yürüyenlerdir.
İnsan…
Mutluluğu arayan…
İnsan…
Büyüdükçe acıya ve tatlıya, olana ve olmayana alışan …
İnsan…
Umut, heyecan dolu…
İnsan…
Hüzün, karamsarlık dolu…
İnsan…
Bazen masallara, bazen korkulara inanan…
Bazen güce, bazen kibre saplanıp kalan…
İnsan, bazen kendini yok, başkalarını var sayan…
Bütün bunların arasında kendini, kendi varlığını ve anlamını arayan…O anlamı buldukça da yaşamına ışık ışık güzellikler katan…
Halil Cibran