
Sağlık, kişinin ruhen, bedenen ve sosyal yönden tam olarak iyi olma halidir. Kişilerin kendi sağlıkları üzerindeki öz denetimlerini arttırarak, sağlıklı ve güçlü kalmalarını geliştirme süreci ise sağlığı geliştirme.
Bu tanımlara göre ruh ve bedenen ne kadar sağlıklıyız? Sağlığımızı koruyup, geliştirmek için neler yapıyoruz ya da yapabiliyoruz ? Sosyal iyilik hali nedir? Bunların ne kadar farkındayız veya bunların hepsinin bir bütünün parçaları olduğunun farkında mıyız ?
Bazı kavramlar vardır üzerinde çok konuşur, yorumlar yapar, çok iyi bildiğimizi iddia ederiz ya da empati gücümüzün çok yüksek olduğunu.
Bu kavramlardan biri engelliliktir. Ancak engelli bir bireyle tanışıp, yaşadığı zorlukları ve bu zorlukların üstesinden nasıl geldiğini görünce, onun yaşamına dahil olunca engellilik hakkında hiçbir şey bilmediğimizi keşfederiz. Bazen de gerçek engelin kendimiz olduğunu fark ederiz.
Çalıştığım projelerde bir çok engelli birey ve ailesini tanıdım. Bazen ziyaret ettiğiniz hiç tanımadığınız bir aile için ne kadar önemli olduğunuzu görüyorsunuz ya da onların sizin için ne kadar önemli olabileceğini.
Engelli en yakın arkadaşlarınızın, dostlarınızın her türlü zorluğuna rağmen size verdiği değeri, önemi, sevgiyi. Onları yanınızda ihtiyacınız olduğunda hissetmeyi,
Gün içerisinde fark etmeden kullandığımız organların önemini, sağlığın değerini öğreniyorsunuz.
Engelli bireyin engelinden, alt yapı eksikliğinden, toplumdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle kimi zaman evlerine kapandığını görüyorsunuz, kimi zaman azimle zorluklarla mücadelesini. Sonra dönüp düşünüyorsunuz erişilebilirlik, hakkaniyet, adalet, eşitlik ?
Korona virüs nedeniyle zaman zaman evlerimize kapandığımız şu günlerde engelle yaşamanın zorluğunu anlıyorsunuz. Sosyal varlık olmanın, toplumun bir parçası olmanın önemini fark ediyorsunuz. Sosyal iyilik hali olan bireyin iş, çevre, ekonomik, kültürel yaşam koşullarının önemini.
Kurumsal olarak, toplumsal olarak sağlıklı olmak, dostlarla, arkadaşlarla, sevgiyle mevcudu korumak ve sürekli daha iyiye gitmek, kazanımların değerini bilmek…
İki gün sonra Cumhuriyetimizin ilân edildiği tarih 29 Ekim. En büyük bayramımızı kutlayacağız. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Türk Milletine en büyük armağanı Cumhuriyet ve O’nun İlkeleri. En büyük kazanımımız !
Atamızın dediği gibi;
” Cehaleti yenmek cephede savaş kazanmaktan zordur. Hem de çok zor…Sabırlı, inançlı ve bilgili olmayı gerektirir…”
” Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü Türk milletinin, yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir. “
Ve yine sağlıklı bir toplum ve gelecek için;
Ey yükselen yeni nesil ! Gelecek sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.