Demode Kostümler
Zamanın dar geçişlerinden birinde;
Sisli bir sokak başında durmuş gelen gideni izliyordu.
Onu göremezlerdi. Çünkü o gün kendine seçtiği oyunun kostümü ‘görünmezlik pelerini’ydi.

‘Ne kadar gürültülü ve sisli’ dedi…
Doğanın ahengini bozan tüm kuru gürültüler karşısında bir an kulaklarını tıkadı.
Az ileride bir kediye tekme atan genci gördü,
daldan bir anda korkup kaçan kuşu farketti, onun ilerisinde yaşlı, yürümekte zorlanan bir kadına çarpıp özür dilemeksizin kaçan adam.
İleride kavganın boyutunu sesleriyle de yükselten bir çifte takıldı sonra bakışları…
Önünden kolundan çekiştire çekiştire götürülen ağlayan çocukla kesişti bir an bakışları…
Elini uzattı çocuğa bir an görünmezliğini unutup, çocuk da uzaklaşırken dönüp dönüp ona baktı uzun uzun. O kadar insan içinde bir tek o çocuktu onu görebilen…
Dikenli kostümlerin tozları havaya karışmıştı;
Bir anda hapşurdu Maya;
‘İnsanlar hala bu tarihe karışması gereken dikenli, tozlu demode kostümleri üzerlerinde hala neden taşırlar ki’ diye geçirdi içinden.
Arabaların siren sesleri, insanların gürültülü sözcükleri, demode rollerin tozu uçuştu havada. Rüzgarın, dumanı, tozu, kuru gürültüyü savuşturma gayreti çaresizdi.
‘Ben çekiliyorum’ yoruldum dedi rüzgar…
Maya sıcaklığını hissederek rüzgarın yerini alan Güneş’e usulca başını kaldırdı;
‘İnsanların üzerine serpilen uyku tozunu alamadı rüzgar, peki sen, ya sen insanların kalplerindeki buzları eritebilir misin’ diye sordu narin sesiyle…
Güneş gülümseyerek;
“Bunu niye istiyorsun” diye sordu Maya’ya…
“Çünkü galiba insanlar kalplerindeki o
kocaman büyük buz kütleleri yüzünden, ne etraflarını ne de içlerindeki mutsuz çocukları görmüyorlar”
Evrenden
Ma’kalem®️
@masalüniversitesi
@babyhoneyeyes
@mavilotu.org
@evrenbalgöz