Brenda Milner, Cambridge Üniversite’sinde psikoloji okudu. Beynin çalışma sistemini anlamak istiyordu.
Üniversiteyi bitirince Kanada’ya taşındı Montreal Nöroloji Enstitüsü’nde doktora yaptı. O kadar iyi bir öğrenciydi ki McGill Üniversitesi’nden profesörlük teklifi aldı ama herkesi şaşırtarak bunu geri çevirdi.
İş arkadaşları :
” Nöroloji Enstitüsünde bir psikologsun. Burası senin için kariyer yapmaya uygun değil.”
Brenda ise basit bir şekilde yanıt vermişti:
” Burayı seviyorum.”
Kısa bir süre sonra beyninin iki yanındaki temporal loblarının alındığı bir ameliyat geçirdiği için yeni uzun süreli bellek oluşumu olanaksızlaşan özel bir hastayla çalışması istendi .
Brenda her gün hastanın yanındaydı; farklı testler yapıyor, ayrıntılı notlar alıyordu. Sonuçta tuhaf bir şey fark etti:
Hastası günbegün bütün testlerde gelişme gösteriyordu. Oysa bir gün önce bu testleri yaptığını hatırlatacak belleği yoktu. Bu çığır açan bir keşifti ! Brenda, beynin en az iki farklı farklı bellek sistemi olduğunu kabul etti;
Biri isimleri, yüzleri ve deneyimleri ele alıyor; diğeri yüzme ya da piyano çalma gibi motor becerileri yerine getiriyordu.
” Bu yaşamımdaki en heyecan verici andı”dedi. Brenda, hastalarının yanında oturup ona anlattıkları en ufak ayrıntıları bile not almaya başladı. Böylelikle beyindeki özel hasarları saptayabildi.
Brenda, nöropsikolojinin kurucusu ve dünyanın önde gelen bellek uzmanlarından biri olarak kabul edildi.