Beyin esnek olabilir- görmeyenlerle yapılan araştırmalar bu kişilerin diğer duyularının beynin işe yaramayan görsel bölgelerine el koyduğunu göstermiştir.
Beynin esnekliği, beynin yaptıklarımıza ve deneylerimize tepki olarak değişme şekilleridir. Eğer zihnin beynin bir faaliyeti olduğuna inanıyorsanız, o halde zihninizdeki tüm değişikliklerin mantıksal olarak beyinde değişiklikler yaratması gerekir. Bu şekilde düşünüldüğünde beynin esnekliğine dair kanıtların beklenmesi gerekir. Nörobilimcileri gerçekten şaşırtan şey, beynin yaralanmalar veya zorluklar karşısında değişebilme derecesidir. Beynin sözde ” görsel” olan alanları, görmeyenlerin dokunma hissiyle ya da -Alvaro Pascual Leone tarafından gösterildiği gibi- normalde görebilen ama beş gün boyunca göz bandı ile dolaşan kişilerde bile yeniden çalışmaya başlar. Kişinin hareketlerine ( görme ya da dokunma) göre gerçekleşen bu yeniden organize oluş, beynin genel bir gelişim ilkesi gibi görünmektedir. Bu ilke yalnızca çocuklukta değil, hayat boyu çalışır. Bu yüzden ünlü bir örneği yeniden verecek olursak, araştırmalar beynin yön bulmayla ilgili kısmının yetişkin hayatlarının büyük bir bölümünü şehirde yollarını bularak geçiren Londra taksi şoförlerinde daha geniş olduğunu göstermiştir. Beynin esnekliği kavramı, nasıl düşündüğümüzü ve yeteneklerimizi hayatımız boyunca değiştirebileceğimiz ve zihinsel açıdan aktif kalmanın yaşlılığımızda esnek ve tetikte olmamıza yardımcı olacağı fikri ile bağlantılıdır.
3 saniyede daralma:
Ne yaptığınız ve ne düşündüğünüz beyninizin yapısını değiştirebilir.
3 dakikada genişleme :
Beynin esnekliğinin günümüzde daha fazla tartışılmasının bir nedeni zihnin durağan, bilgisayar gibi bilgi işleyen bir makine olduğu fikrinin aksini iddia etmesidir. Neden lerden biri diğeri de insanların bunu şaşırtıcı bulmasıdır, çünkü zihnin beyne dayandığı görüşü kabul edilebilir olsa da, bizler bütün düşüncelerimizin ve duygularımızın, kulaklarımızın arasındaki bir et yığınına bağlı olduğuna yürekten inanmıyoruz.
-Alıntı-